Yaşamda her bir başlangıç (örnek: doğum, tanışma, evlenme) veya bitiş ( örnek: ölüm, ayrılık, terk edilme) kişi için bir dönüm noktasıdır. Her bir başlangıçta veya bitişte kişinin rollerinde, yaşam tarzlarında ve değerlerinde olumlu veya olumsuz değişiklikler olur. Bu bağlamda her başlangıç ve bitiş insanoğlu için anlamlı ve değerlidir.
Başlangıçlar içinde umutları, beklentileri barındırırken, bitişler içinde hayal kırıklıklarını, üzüntüleri, acıları barındırır. Bu yüzden insanoğlu başlangıçları hatırlamak ve anmak isterken, bitişleri anmak ve hatırlamak istemez.
Başlangıçları anlamlı ve değerli kılan ise başlangıcın kişinin hayatına özgü ve biricik olmasıdır. Biricik ve kişiye özgü olan başlangıçlarının kutlanması, hatırlanması ve bunların ritüelleştirilmesi kişiler arası iletişimi artırır ve ilişkileri olumlu yönde etkileyebilir. Kısacası eşlerin veya sevgililerin ilk tanıştıkları anları, evlilik yıl dönümlerini kutlamaları veya doğum günlerini hatırlamaları ve hediyeleşmeleri sevgililerin veya eşlerin iletişimlerine, ilişkilerine ve hatta aile yaşantılarına olumlu yansıyabilir. Ancak bu olumlu yansıma sevgililerin veya eşlerin tamamen iletişimlerine, ilişkilerine ve karşılıklı sevgilerine olumlu katkı sağlamaz.
Ayrıca günümüzde evlilik yıl dönümünü, doğum günlerini kutlamayan ancak iyi anlaşabilen ve sağlıklı iletişim kuran çiftler veya ilişkiler vardır. Bu durumu sağlayan ise eşlerin veya sevgililerin birbirlerinden beklentilerini, maddi ve manevi her türlü ihtiyaçlarını iyi bilmeleri, anlamaları ve beklentilerini ve ihtiyaçlarını karşılıklı karşılayabilmelerinden kaynaklanır. Kısacası sevgililer veya eşler birbirlerini iyi okuyabilirlerse hediyeleşmeden ve özel günleri kutlamadan da mutlu ve mesut yaşayabilirler.
Ancak dünya üzerinde ne yazık ki beklentisiz bir ilişki ve iletişim biçimi yoktur. İlişkide kadın ve erkek bir şeyler bekler. Kadınlar erkeklere göre daha sosyal ve duygu odaklı varlıklardır bu yüzden karşı cinsten sosyal etkinlikler ve duygusal sözler veya eylemler beklerler. Erkekler daha mantık ve problem çözme odaklıdır, bu yüzden karşı cinsten daha çok mantıklı olmalarını beklerler.
Eşlerin / sevgililerin beklentileri sadece cinsiyetiyle değil, eşlerin /sevgililerin yaşı, yetiştiği ortama ve kültüre göre de değişir. Ancak kişinin beklentilerinin kendisine mi yoksa başkasına mı ait olduğunu bilmesi ayırt etmesi ve karşı taraftan ona göre beklemesi önemlidir.
Sevgililer günü, kişinin ilişkisine özgü, biricik bir başlangıç günü mü, yoksa herkese mal edilmiş, kişiye özgün olmayan ve sevginin tüketim nesnesi haline getirildiği bir gün mü iyi ayırt edilmesi gerekir.
Eğer sevgililer günü size özgü bir günse ve ilişkinizdeki beklentileri karşılıklı karşılıyorsa kutlayın ve hatta hediyeleşin. Ancak size özgü değilse ve ilişkinizdeki beklentileri karşılıklı karşılamıyorsa boşuna kendinizin, eşinizin veya sevgilinizin cebini ve zamanını harcamayın. Zira sevgililer günü sizin iletişiminiz veya ilişkinizi sağlıklı kılmaz.
